MUSTAFA KEMAL’İN HAYATI
Mustafa Kemal 1881 de Selanik’de doğmuştur.
Annesi Zübeyde Hanım, babası 1888 de hayatını kaybeden Ali Rıza Efendi’dir.
Ali Rıza Efendi Asakirimilliye Taburu’ nda üsteğmen olarak görev yaptıktan sonra Vakıflar idaresinde 2. katip, Rusumat Dairesi’nde gümrük muhafaza memurluğu, daha sonra istifa edip kereste tüccarlığı yapmıştır.
Mustafa Kemal 4 kardeşini küçük yaşlarda kaybetmiş, (Fatma, Ahmet, Ömer ve Naciye) yalnızca 1956 yılında hayatını kaybeden Makbule (Atadan) kalmıştır.
SELANİK
İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan demiryolları üzerinde yer alan Sırp, Bulgar, Makedon gibi farklı din, dil ve etnik yapıdaki Osmanlı halkının yaşadığı bir liman şehriydi.
Selanik’in de içinde bulunduğu Makedonya bölgesi, II. Abdülhamit yönetiminin etkinliğinin fazlaca görülmemesi nedeniyle, Avrupa’dan yayılan yenilik akımlarının milliyetçilik ( Ulusçuluk ) ve hürriyet fikirlerinin rahatça tartışıldığı bir özelliğe sahipti.
Bu bölge aynı zamanda başta Rusya olmak üzere Avrupa devletlerinin milliyetçilik fikirleri doğrultusunda Sırp, Bulgar ve Makedon halklarını kışkırtmaları yüzünden Osmanlı yönetimine karşı isyanların yoğun olduğu bir konumdaydı.
Osmanlı yönetiminin isyanlar karşısında zor duruma düşmesi bölgede ki aydınları yeni arayışlara, Meşrutiyet yönetimine yeniden geçilmesi yolunda örgütlenmelerine ortam yaratmıştı.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖĞRENİM HAYATI
Mahalle Mektebi (Kısa sürede bıraktı.) –Şemsi Efendi Okulu(İlkokul 1888 – 1893 )
Selanik Mülkiye (Kısa sürede bıraktı.) Selanik Askeri Rüştiyesi (Orta Okul 1893-1895 )
Manastır Askeri İdadisi (Lise) (1896-1899)
Harp Okulu (1899 – 1902)
Harp Akademisi ( Piyade Okulu ) (1902 – 1905)
FİKİR HAYATI
Mustafa Kemal Manastır İdadisindeki tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bilge sayesinde Türk tarihine ilgi duymaya başladı.
Yakın arkadaşı Fethi Okyar’ın yardımı ile Fransız İhtilali’nin öncüleri Voltaire (Volter), J. J. Rousseau (Russo) gibi yazarları tanımıştır.
Yurt içinde ise Namık Kemal, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Celal Nuri gibi bazı fikir ve sanat adamlarının eserlerini okumuştur. Batıcıların medeniyetçi ve Türkçülerin milliyetçi görüşlerinden etkilenmiştir.
İLK GÖREV YERİ
Mustafa Kemal Harp Akademisi’ni 1905’de “Kurmay Yüzbaşı” rütbesiyle bitirerek çok sevdiği askerlik mesleğine, Makedonya’ya atanmasını beklerken, Meşrutiyet yönetimine yeniden geçilmesine yönelik düşüncelerini yansıtan gazete çıkarma çalışmaları nedeniyle ceza olarak atandığı Şam’da 5. Ordu’da başlamak zorunda kalmıştı.
ŞAM GÜNLERİ
Mustafa Kemal, düşüncelerini uygulamak amacı ile Şam’da ”Vatan ve Hürriyet” adı ile bir cemiyet kurmuştu. Ancak çoğunlukla Arapların yaşadığı ve Arap kabilelerinin sık sık isyan çıkardıkları Suriye’de düşüncelerini yaymak için uygun bir ortamın olmadığını gördüğü gibi Osmanlı topraklarında yaşayan herkesi “Osmanlı vatandaşı” düşüncesinde birleştirmeyi hedefleyen “Osmanlıcılık” fikrinin gerçekleşemeyeceğini de görmüştü.
MANASTIR’A DÖNÜŞ
1907’de Kolağası rütbesi ile Makedonya’da 3. Orduya atanan Mustafa Kemal, bundan sonra siyasi çalışmalarını Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ile birleştirdiği Aydınlar ve Genç Subaylar tarafından kurulan “İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde” sürdürmeye başlamış ise de; Ordu’nun siyasetten uzaklaşması gerektiği,
II. Meşrutiyet’in ilanından (1908) sonra cemiyetin siyasi partiye dönüşmesi konularında cemiyet ileri gelenleri ile görüş ayrılığına düşmüştü.
31 MART OLAYI
Meşrutiyet yönetimine karşı çıkan 31 Mart İsyanı’nı (13 Nisan 1909) bastırmak üzere Mahmut Şevket Paşa komutasında
Selanik’te hazırlanan “Hareket Ordusu’nda” Mustafa Kemal Kurmay Başkan olarak görev almıştı.
Mustafa Kemal düzenin sağlanmasından sonra1910 yılında Arnavutluk’ta çıkan ayaklanmanın bastırılmasında önemli rol oynadı.
Not: 31 Mart İsyanı Osmanlı tarihinde “Rejime karşı çıkan” ilk isyandır.
SOFYA ATEŞE MİLİTERLİĞİ
İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleri ile düştüğü görüş ayrılığı O’nu askerlik mesleğine daha fazla bağlamıştır. 1910 da Fransa’da düzenlenen Pikardi Manevraları’na seçilen Mustafa Kemal 1912’de Trablusgarp Savaşına katılmıştır. Mustafa Kemal 1913 yılında Sofya Ateşe militerliğine atanmıştır.
I. Dünya Savaşı’nın çıkması ve Mustafa Kemal’in bu savaşa girilmemesi konusundaki uyarılarına rağmen, Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi üzerine Tekirdağ’ da kuruluş aşamasında olan 19. Tümen Komutanlığı’na atanmış, Arıburnu ve Anafartalar bölgesi komutanı olmuştu.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLİK HAYATI
Trablusgarp Savaşı ( 1911 ):
Mustafa Kemal (Gazeteci Şerif Bey adı ile), Enver Bey gibi genç subaylar gizlice Trablusgarp’a giderek halkı örgütlemişler ve İtalyanlara karşı büyük bir direniş başlatmışlardı.
Mustafa Kemal Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı önemli başarılar elde etmiş İtalyanların Trablusgarp içlerine girmelerini engellemişti. Binbaşılığa terfi eden Mustafa Kemal, Trablusgarp’ta ilk savaş deneyimini kazanması yanında bu başarıları halk arasında tanınmasını ve gerilla savaşı konusunda da deneyim kazanmasını sağlamıştı
Balkan Savaşları
Mustafa Kemal I. Balkan Savaşı sırasında Çanakkale ve Gelibolu’nun savunulması amacı ile kurulmuş olan “Akdeniz Boğazı Birleşik Kuvvetler Hareket Şubesi Müdürlüğü’ ne” atandı (1912). II. Balkan Savaşı’nda Edirne’nin geri alınmasında da önemli görev üstlendi. 1913’te Sofya Askeri Ateşeliği’ ne atandı.
I. Dünya Savaşı’nın çıkacağını yapılan hazırlıkları hükümete bildirdi. I. Dünya Savaşı başlayınca 19. Tümen Komutanlığı’ na atandı.
Çanakkale Savaşı (1915):
Mustafa Kemal’in Arıburnu, Anafartalar, Seddülbahir ve Conkbayırı’ nda elde ettiği başarılar işgalcilerin Çanakkalebölgesinden çekilmelerini (10 Ağustos 1915) sağladı.
Albaylığa (Miralay) terfi eden Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’in Türk milleti tarafından tanınmasına ve Milli Mücadelemizin önderi olarak benimsenmesinde de çok önemli etkisi olmuştu.
Kafkas Cephesi (1916)
Çanakkale Cephesi’ndeki savaşların son bulması üzerine Edirne’deki 16. Kolorduya atanan Mustafa Kemal, Kolordusu’nun Diyarbakır’a gönderilmesi nedeniyle doğuya gitmiş cesaret ve kararlılığı sayesinden Ruslardan Bitlis ve Muş’u geri almayı başarmıştı.
Mustafa Kemal bu başarılarının ardından Tuğgeneralliğe (Mirlivalık ) terfi etti.
Suriye Cephesi (1917):
Mustafa Kemal Kafkas Cephesi’nden sonra Şam’da Yıldırım Orduları’na bağlı 7. Ordu Komutanlığı’na atandı. Görevi sırasında Alman komutanı ve Talat Paşa ile anlaşmazlığa düşmesi üzerine görevinden ayrılarak İstanbul’a dönmüş ve Veliaht Vahdettin ile 22 gün süren Almanya gezisine çıkmıştı.
Mustafa Kemal Almanya seyahatinden sonra 7. Ordu komutanlığına tekrar atandı ve Suriye’ye gitti.
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın (30 Ekim 1918) imzalanmasından sonra Liman Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Komutanlığı’na getirilmiş (31 Ekim 1918) ise de Osmanlı yönetimince 7 Kasım 1918 de Yıldırım Orduları ve 7. Ordunun dağıtılması üzerine İstanbul’a dönmüştü.
30 Nisan 1919’da 9. Ordu Müfettişliği’ne atanarak19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı.
ATATÜRK’ÜN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ
a) Vatan ve ulus sevgisi:
b) Mantıklı ve Gerçekçiliği:
c) Yaratıcılığı :
d) İdealistliği:
e) İleri Görüşlülüğü:
f) Önderliği: (Gurura ve umutsuzluğa yer vermemesi)
g) Birleştirici ve bütünleştiriciliği:
h) Devrimciliği ( İnkılapçılığı) :
i) Çok Cepheliliği :
Mustafa Kemal 1881 de Selanik’de doğmuştur.
Annesi Zübeyde Hanım, babası 1888 de hayatını kaybeden Ali Rıza Efendi’dir.
Ali Rıza Efendi Asakirimilliye Taburu’ nda üsteğmen olarak görev yaptıktan sonra Vakıflar idaresinde 2. katip, Rusumat Dairesi’nde gümrük muhafaza memurluğu, daha sonra istifa edip kereste tüccarlığı yapmıştır.
Mustafa Kemal 4 kardeşini küçük yaşlarda kaybetmiş, (Fatma, Ahmet, Ömer ve Naciye) yalnızca 1956 yılında hayatını kaybeden Makbule (Atadan) kalmıştır.
SELANİK
İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan demiryolları üzerinde yer alan Sırp, Bulgar, Makedon gibi farklı din, dil ve etnik yapıdaki Osmanlı halkının yaşadığı bir liman şehriydi.
Selanik’in de içinde bulunduğu Makedonya bölgesi, II. Abdülhamit yönetiminin etkinliğinin fazlaca görülmemesi nedeniyle, Avrupa’dan yayılan yenilik akımlarının milliyetçilik ( Ulusçuluk ) ve hürriyet fikirlerinin rahatça tartışıldığı bir özelliğe sahipti.
Bu bölge aynı zamanda başta Rusya olmak üzere Avrupa devletlerinin milliyetçilik fikirleri doğrultusunda Sırp, Bulgar ve Makedon halklarını kışkırtmaları yüzünden Osmanlı yönetimine karşı isyanların yoğun olduğu bir konumdaydı.
Osmanlı yönetiminin isyanlar karşısında zor duruma düşmesi bölgede ki aydınları yeni arayışlara, Meşrutiyet yönetimine yeniden geçilmesi yolunda örgütlenmelerine ortam yaratmıştı.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖĞRENİM HAYATI
Mahalle Mektebi (Kısa sürede bıraktı.) –Şemsi Efendi Okulu(İlkokul 1888 – 1893 )
Selanik Mülkiye (Kısa sürede bıraktı.) Selanik Askeri Rüştiyesi (Orta Okul 1893-1895 )
Manastır Askeri İdadisi (Lise) (1896-1899)
Harp Okulu (1899 – 1902)
Harp Akademisi ( Piyade Okulu ) (1902 – 1905)
FİKİR HAYATI
Mustafa Kemal Manastır İdadisindeki tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bilge sayesinde Türk tarihine ilgi duymaya başladı.
Yakın arkadaşı Fethi Okyar’ın yardımı ile Fransız İhtilali’nin öncüleri Voltaire (Volter), J. J. Rousseau (Russo) gibi yazarları tanımıştır.
Yurt içinde ise Namık Kemal, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Celal Nuri gibi bazı fikir ve sanat adamlarının eserlerini okumuştur. Batıcıların medeniyetçi ve Türkçülerin milliyetçi görüşlerinden etkilenmiştir.
İLK GÖREV YERİ
Mustafa Kemal Harp Akademisi’ni 1905’de “Kurmay Yüzbaşı” rütbesiyle bitirerek çok sevdiği askerlik mesleğine, Makedonya’ya atanmasını beklerken, Meşrutiyet yönetimine yeniden geçilmesine yönelik düşüncelerini yansıtan gazete çıkarma çalışmaları nedeniyle ceza olarak atandığı Şam’da 5. Ordu’da başlamak zorunda kalmıştı.
ŞAM GÜNLERİ
Mustafa Kemal, düşüncelerini uygulamak amacı ile Şam’da ”Vatan ve Hürriyet” adı ile bir cemiyet kurmuştu. Ancak çoğunlukla Arapların yaşadığı ve Arap kabilelerinin sık sık isyan çıkardıkları Suriye’de düşüncelerini yaymak için uygun bir ortamın olmadığını gördüğü gibi Osmanlı topraklarında yaşayan herkesi “Osmanlı vatandaşı” düşüncesinde birleştirmeyi hedefleyen “Osmanlıcılık” fikrinin gerçekleşemeyeceğini de görmüştü.
MANASTIR’A DÖNÜŞ
1907’de Kolağası rütbesi ile Makedonya’da 3. Orduya atanan Mustafa Kemal, bundan sonra siyasi çalışmalarını Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ile birleştirdiği Aydınlar ve Genç Subaylar tarafından kurulan “İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde” sürdürmeye başlamış ise de; Ordu’nun siyasetten uzaklaşması gerektiği,
II. Meşrutiyet’in ilanından (1908) sonra cemiyetin siyasi partiye dönüşmesi konularında cemiyet ileri gelenleri ile görüş ayrılığına düşmüştü.
31 MART OLAYI
Meşrutiyet yönetimine karşı çıkan 31 Mart İsyanı’nı (13 Nisan 1909) bastırmak üzere Mahmut Şevket Paşa komutasında
Selanik’te hazırlanan “Hareket Ordusu’nda” Mustafa Kemal Kurmay Başkan olarak görev almıştı.
Mustafa Kemal düzenin sağlanmasından sonra1910 yılında Arnavutluk’ta çıkan ayaklanmanın bastırılmasında önemli rol oynadı.
Not: 31 Mart İsyanı Osmanlı tarihinde “Rejime karşı çıkan” ilk isyandır.
SOFYA ATEŞE MİLİTERLİĞİ
İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleri ile düştüğü görüş ayrılığı O’nu askerlik mesleğine daha fazla bağlamıştır. 1910 da Fransa’da düzenlenen Pikardi Manevraları’na seçilen Mustafa Kemal 1912’de Trablusgarp Savaşına katılmıştır. Mustafa Kemal 1913 yılında Sofya Ateşe militerliğine atanmıştır.
I. Dünya Savaşı’nın çıkması ve Mustafa Kemal’in bu savaşa girilmemesi konusundaki uyarılarına rağmen, Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi üzerine Tekirdağ’ da kuruluş aşamasında olan 19. Tümen Komutanlığı’na atanmış, Arıburnu ve Anafartalar bölgesi komutanı olmuştu.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLİK HAYATI
Trablusgarp Savaşı ( 1911 ):
Mustafa Kemal (Gazeteci Şerif Bey adı ile), Enver Bey gibi genç subaylar gizlice Trablusgarp’a giderek halkı örgütlemişler ve İtalyanlara karşı büyük bir direniş başlatmışlardı.
Mustafa Kemal Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı önemli başarılar elde etmiş İtalyanların Trablusgarp içlerine girmelerini engellemişti. Binbaşılığa terfi eden Mustafa Kemal, Trablusgarp’ta ilk savaş deneyimini kazanması yanında bu başarıları halk arasında tanınmasını ve gerilla savaşı konusunda da deneyim kazanmasını sağlamıştı
Balkan Savaşları
Mustafa Kemal I. Balkan Savaşı sırasında Çanakkale ve Gelibolu’nun savunulması amacı ile kurulmuş olan “Akdeniz Boğazı Birleşik Kuvvetler Hareket Şubesi Müdürlüğü’ ne” atandı (1912). II. Balkan Savaşı’nda Edirne’nin geri alınmasında da önemli görev üstlendi. 1913’te Sofya Askeri Ateşeliği’ ne atandı.
I. Dünya Savaşı’nın çıkacağını yapılan hazırlıkları hükümete bildirdi. I. Dünya Savaşı başlayınca 19. Tümen Komutanlığı’ na atandı.
Çanakkale Savaşı (1915):
Mustafa Kemal’in Arıburnu, Anafartalar, Seddülbahir ve Conkbayırı’ nda elde ettiği başarılar işgalcilerin Çanakkalebölgesinden çekilmelerini (10 Ağustos 1915) sağladı.
Albaylığa (Miralay) terfi eden Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’in Türk milleti tarafından tanınmasına ve Milli Mücadelemizin önderi olarak benimsenmesinde de çok önemli etkisi olmuştu.
Kafkas Cephesi (1916)
Çanakkale Cephesi’ndeki savaşların son bulması üzerine Edirne’deki 16. Kolorduya atanan Mustafa Kemal, Kolordusu’nun Diyarbakır’a gönderilmesi nedeniyle doğuya gitmiş cesaret ve kararlılığı sayesinden Ruslardan Bitlis ve Muş’u geri almayı başarmıştı.
Mustafa Kemal bu başarılarının ardından Tuğgeneralliğe (Mirlivalık ) terfi etti.
Suriye Cephesi (1917):
Mustafa Kemal Kafkas Cephesi’nden sonra Şam’da Yıldırım Orduları’na bağlı 7. Ordu Komutanlığı’na atandı. Görevi sırasında Alman komutanı ve Talat Paşa ile anlaşmazlığa düşmesi üzerine görevinden ayrılarak İstanbul’a dönmüş ve Veliaht Vahdettin ile 22 gün süren Almanya gezisine çıkmıştı.
Mustafa Kemal Almanya seyahatinden sonra 7. Ordu komutanlığına tekrar atandı ve Suriye’ye gitti.
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın (30 Ekim 1918) imzalanmasından sonra Liman Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Komutanlığı’na getirilmiş (31 Ekim 1918) ise de Osmanlı yönetimince 7 Kasım 1918 de Yıldırım Orduları ve 7. Ordunun dağıtılması üzerine İstanbul’a dönmüştü.
30 Nisan 1919’da 9. Ordu Müfettişliği’ne atanarak19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı.
ATATÜRK’ÜN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ
a) Vatan ve ulus sevgisi:
b) Mantıklı ve Gerçekçiliği:
c) Yaratıcılığı :
d) İdealistliği:
e) İleri Görüşlülüğü:
f) Önderliği: (Gurura ve umutsuzluğa yer vermemesi)
g) Birleştirici ve bütünleştiriciliği:
h) Devrimciliği ( İnkılapçılığı) :
i) Çok Cepheliliği :
Yorumlar
Yorum Gönder