İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE
KÜLTÜR VE UYGARLIK
MERKEZ ÖRGÜTLENMESİ
•Eski Türklerde var olan kut anlayışı geçerliliğini korumuştur. Hakan olarak adlandırılan hükümdarın yönetimi altında
şekillendirilen "ikili devlet yönetimi" anlayışı yani "federatif yönetim" Karahanlılar zamanında da sürmüştür.
•Devleti yönetecek olan hanedan üyeleri küçük yaşta bilim adamlarının yanında eğitim görerek yetişirdi. Daha sonra atabeyler gözetiminde melik unvanıyla illere vali olarak atanırlardı.
•Fakat meliklere savaş açma ve siyasi görüşme yapma yetkisi verilmemiştir. Bu durum merkezi otoritenin ve ülke bütünlüğünün korunmak istendiğinin göstergesidir.
•Hükümdarın hükümdarlık simgeleri; hutbe okutmak, para bastırmak, çetr (şemsiye), tuğ, sancak, otağ (hükümdar çadırı) ve davuldur.
•Gazneliler Devleti’nde halk farklı milletlerden oluştuğu için merkeziyetçi yapı güçlü tutulmaya ve korunmaya çalışılmıştır. "Sultan" unvanını kullanan hükümdarlar, yönetimde mutlak yetkilere sahip olmuşlardır.
•Türk-İslam Devletleri'nde işleri yürüten Büyük Divan ve diğer divanlar bulunmaktaydı. Büyük Divan’a çoğunlukla hükümdar, gerektiğinde ise vezir başkanlık ederdi.
Divanlar
MERKEZ ÖRGÜTLENMESİ
•Eski Türklerde var olan kut anlayışı geçerliliğini korumuştur. Hakan olarak adlandırılan hükümdarın yönetimi altında
şekillendirilen "ikili devlet yönetimi" anlayışı yani "federatif yönetim" Karahanlılar zamanında da sürmüştür.
•Devleti yönetecek olan hanedan üyeleri küçük yaşta bilim adamlarının yanında eğitim görerek yetişirdi. Daha sonra atabeyler gözetiminde melik unvanıyla illere vali olarak atanırlardı.
•Fakat meliklere savaş açma ve siyasi görüşme yapma yetkisi verilmemiştir. Bu durum merkezi otoritenin ve ülke bütünlüğünün korunmak istendiğinin göstergesidir.
•Hükümdarın hükümdarlık simgeleri; hutbe okutmak, para bastırmak, çetr (şemsiye), tuğ, sancak, otağ (hükümdar çadırı) ve davuldur.
•Gazneliler Devleti’nde halk farklı milletlerden oluştuğu için merkeziyetçi yapı güçlü tutulmaya ve korunmaya çalışılmıştır. "Sultan" unvanını kullanan hükümdarlar, yönetimde mutlak yetkilere sahip olmuşlardır.
•Türk-İslam Devletleri'nde işleri yürüten Büyük Divan ve diğer divanlar bulunmaktaydı. Büyük Divan’a çoğunlukla hükümdar, gerektiğinde ise vezir başkanlık ederdi.
Divanlar
•Niyabet-i Saltanat Divanı: Bu divanda güvenilir komutanlar ve devlet adamları bulunurdu. Bunlara naib denilirdi. Hükümdar başkentte olmadığı zaman ona ait işleri yürütürdü.
•Divan-ı İstifa: Mali işleri yürüten divandır. Başkanına Müstevfi denirdi.
•Divan-ı Arz: Savunma ile ilgili işleri yürüten divandır. Başkanına Emir-i Arz denirdi.
•Divan-ı Tuğra (Divan-ı İnşa): Devletin iç ve dış yazışmalarına bakan divandır. Başkanına Tuğrai veya Münşi denirdi.
•Divan-ı İşraf: Askeri ve adli işler dışında mali ve idari işleri denetleyen divandır, Başkanına Müşrif denirdi.
TAŞRA TEŞKİLATI
•Türk- İslam Devletleri'nde ülke vilayetlere ayrılmıştır.
•Yönetim bakımından üç ayrı vilayet vardır.
a. Meliklerin yönettiği vilayetler
b. Divan dairesi vilayetleri (Subaşılar yönetir.)
c. Sınırlarda bulunan eyaletler (Uç beyleri yönetir.)
•Vilayetlerde belediye işlerini yürüten kişiye muhtesip denirdi.
•Önemli illerde şıhne adı verilen askeri valiler bulunurdu.
•Yargı işlerini kadılar yürütürdü.
•Sınırlardaki güvenliği ise mirliva sağlardı.
TOPRAK YÖNETİMİ
Selçuklularda toprak dört bölüme ayrılmıştır:.
1- Has Topraklar: Geliri hükümdara ve hanedan üyelerine ait olan topraklardır.
2- İkta Topraklar:
•Vergi geliri, devlet memurlarına, hizmetleri karşılığında tahsis edilen topraklardır.
•İkta sahibi görevinde kaldığı sürece toprakların vergi gelirlerini toplama hakkına sahiptir.
•Toprak sahibi toprağı üç yıl boş bırakırsa elinden alınırdı.
•İkta sahipleri gelirlerinin bir kısmı ile sipahi denilen atlı asker beslemek durumunda idi.
İkta Sisteminin Faydaları
•Hazineden harcama yapılmaksızın büyük bir askerî güç elde edilmiştir.
•Toprakların boş kalması engellenmiş, tarım üretiminde süreklilik ve denetim sağlanmıştır.
•İkta askerleri, yaşadıkları bölgelerin güvenliğinin sağlanmasına yardım etmişlerdir.
•Devlet otoritesi ülkenin bazı en ücra köşelerine kadar götürülmüştür.
3- Vakıf Topraklar:
•Geliri sosyal kurumlara bırakılan topraklardır.
•Devletin vergi almadığı bu toprakların, amaçları dışında kullanılması yasaktır.
4- Mülk Topraklar:
•Kişilere ait topraklardır. Bu topraklar; sahipleri tarafından işlenebilir, kiralanabilir, miras bırakılabilir, vakıf yapılabilir nitelik taşıyan topraklardır.
GELİR KAYNAKLARI
•Gümrük vergisi
•Öşür (Müslüman çiftçilerden alınan ürün vergisi)
•Cizye (askerlik) ve haraç (Müslüman olmayanlardan alınır.)
•Hayvan sürülerinden alınan vergiler
•Bağlı beyliklerden alınan vergiler
•Savaşta elde edilen ganimetler (Hums-u Şeri)
•Maden gelirleri
TAŞRA TEŞKİLATI
•Türk- İslam Devletleri'nde ülke vilayetlere ayrılmıştır.
•Yönetim bakımından üç ayrı vilayet vardır.
a. Meliklerin yönettiği vilayetler
b. Divan dairesi vilayetleri (Subaşılar yönetir.)
c. Sınırlarda bulunan eyaletler (Uç beyleri yönetir.)
•Vilayetlerde belediye işlerini yürüten kişiye muhtesip denirdi.
•Önemli illerde şıhne adı verilen askeri valiler bulunurdu.
•Yargı işlerini kadılar yürütürdü.
•Sınırlardaki güvenliği ise mirliva sağlardı.
TOPRAK YÖNETİMİ
Selçuklularda toprak dört bölüme ayrılmıştır:.
1- Has Topraklar: Geliri hükümdara ve hanedan üyelerine ait olan topraklardır.
2- İkta Topraklar:
•Vergi geliri, devlet memurlarına, hizmetleri karşılığında tahsis edilen topraklardır.
•İkta sahibi görevinde kaldığı sürece toprakların vergi gelirlerini toplama hakkına sahiptir.
•Toprak sahibi toprağı üç yıl boş bırakırsa elinden alınırdı.
•İkta sahipleri gelirlerinin bir kısmı ile sipahi denilen atlı asker beslemek durumunda idi.
İkta Sisteminin Faydaları
•Hazineden harcama yapılmaksızın büyük bir askerî güç elde edilmiştir.
•Toprakların boş kalması engellenmiş, tarım üretiminde süreklilik ve denetim sağlanmıştır.
•İkta askerleri, yaşadıkları bölgelerin güvenliğinin sağlanmasına yardım etmişlerdir.
•Devlet otoritesi ülkenin bazı en ücra köşelerine kadar götürülmüştür.
3- Vakıf Topraklar:
•Geliri sosyal kurumlara bırakılan topraklardır.
•Devletin vergi almadığı bu toprakların, amaçları dışında kullanılması yasaktır.
4- Mülk Topraklar:
•Kişilere ait topraklardır. Bu topraklar; sahipleri tarafından işlenebilir, kiralanabilir, miras bırakılabilir, vakıf yapılabilir nitelik taşıyan topraklardır.
GELİR KAYNAKLARI
•Gümrük vergisi
•Öşür (Müslüman çiftçilerden alınan ürün vergisi)
•Cizye (askerlik) ve haraç (Müslüman olmayanlardan alınır.)
•Hayvan sürülerinden alınan vergiler
•Bağlı beyliklerden alınan vergiler
•Savaşta elde edilen ganimetler (Hums-u Şeri)
•Maden gelirleri
Yorumlar
Yorum Gönder